Haberphps3
Yarı Hıristiyanlaşmış, yarı ilkel bir din olan vuduya inanan Haiti’de pozitif bilimlerin yeri alternatif inanç biçemleriyle çelişecekti. Zombi metası fantastik sinema ve edebiyata yansıyandan ziyade, daha gerçekçi ve inanılan bir meta olarak kendini gösterecekti:
Onların ölü kişiler oldukları, öldükten kısa bir süre sonra yeniden canlandıkları ve böyle kullanıldıkları söylenir. Haiti Cumhuriyeti’nin ceza yasalarında, kişiyi uzun süreli komaya sokmaktan ve bu durumda gömülmüş kişilerden söz edilir. Seabrook zombi denilen “yaşayan ölüler” olayının başlıca nedeninin buna bağlı olduğunu düşünüyor. (CROW, 1969) Zombi metasının sadece bir okültik inanış olmadığı, vudu’nun kendi dinsel zemininde bilimsel bir açıklamayı da getirdiği görülmekle beraber, gelenekler, örf ve adetler bu ritüelleri uygulamada pozitif bilimlere karşı yapıcılığına rağmen kendi inançlarının mutlakiyetini sunmaktadırlar. Tıpkı zombi metası gibi pozitif bilimler sayesinde bir anlam yüklenmeye çalışılan bu dinsel ve okültik metalar, açıklanma babında pozitif bilimlere gerek duymamaktadırlar. Pozitif bilimlerin dinsel metaları tedavi babında kabul etmemeleri gibi, dinsel ve okültik metalar da kendilerine ait bir yöntem olma konusunda direnmektedirler. Örnek verilen filmlerdeki ana sorunsalların (şeytan girmesi, lanetlenme) bu iki yöntemin (pozitif bilim ve okült) çatışmasından dolayı komplikasyonlara dönüşmeleri, filmlerin realitesinde var olan doğaüstü sorunsalları yok edememektedir. |